| Bakanlık Çalışanı Alımları | |
|
|
Yazar | Mesaj |
---|
Angel Laila Cartier Hogwarts Müdüresi-KSKS Profesörü-Slytherin Bina Sorumlusu
Mesaj Sayısı : 45 Yaş : 31 Referans (Kim Tavsiye Etti) : Hogwarts... Rp Sevgilin : Kont'u bekliyorum! Savaş Tarafın : Ölüm Yiyen Asan: : ? Kayıt tarihi : 26/04/08
| Konu: Bakanlık Çalışanı Alımları Cuma Haz. 20, 2008 7:09 pm | |
| Büyülü Taşımacılık Dairesi: Büyü Yasaları Uygulama Dairesi: Büyü Kazalarını Düzeltme Servisi: Cincüce Bağlantı Dairesi: Deneysel Büyüler Dairesi: Esrar Dairesi / Adı-Ağza-Alınmayanlar: Büyülü Yaratıklar Dairesi: Muggle Eşyalarının Kötüye Kullanımı: Sihirli Oyunlar ve Sporlar Dairesi: Sihrin Uygunsuz Kullanımı Dairesi: Sihir Bakanlığı Gizem Dairesi: Sihirli Yaratıkların Düzenlenmesi ve Denetimi Dairesi: Sihirli Yasal Yaptırım Dairesi: Sihirli Afetler Dairesi: Sihirli Kanun Yürütme Timi: Tehlikeli Yaratıkların Yönetimi: Uluslararası Sihirsel İşbirliği Bölümü: Unutturma Bölümü: Yasaklanmış Büyülenebilen Nesneler Sicil Dairesi: Seherbaz Bürosu:
Her bölüm/daire'de 4 kişi olacaktır.En iyi rp yapanına göre başkan seçilecektir.
Ad: Yaş: Rp bilgisi: Online kaldığı süre: Çalışmak istenilen bölüm/daire: Örnek Bakanlık Rpsi: | |
|
| |
Alex Evans Uçuş Profesörü
Mesaj Sayısı : 13 Yaş : 28 Referans (Kim Tavsiye Etti) : Hatırlamıyorum Rp Sevgilin : Jamie Cartier Asan: : deneme Kayıt tarihi : 20/06/08
Karakter Özellikleri Özel Yetenek: ~¨~Belirlenmedi ~¨~~
| Konu: Geri: Bakanlık Çalışanı Alımları C.tesi Haz. 21, 2008 4:38 pm | |
| Profesörler olabiliyor mu | |
|
| |
Angel Laila Cartier Hogwarts Müdüresi-KSKS Profesörü-Slytherin Bina Sorumlusu
Mesaj Sayısı : 45 Yaş : 31 Referans (Kim Tavsiye Etti) : Hogwarts... Rp Sevgilin : Kont'u bekliyorum! Savaş Tarafın : Ölüm Yiyen Asan: : ? Kayıt tarihi : 26/04/08
| Konu: Geri: Bakanlık Çalışanı Alımları C.tesi Haz. 21, 2008 4:43 pm | |
| | |
|
| |
Dylan Alexander Hudgens Sihrin Uygunsuz Kullanımı Dairesi Çalışanı
Mesaj Sayısı : 3 Yaş : 28 Referans (Kim Tavsiye Etti) : ---------- Rp Sevgilin : ARANmıyor Savaş Tarafın : Z.A.Y Asan: : YoK Kayıt tarihi : 27/06/08
| Konu: Geri: Bakanlık Çalışanı Alımları C.tesi Haz. 28, 2008 5:47 pm | |
| Ad:Zac Efron Yaş:20 Rp bilgisi:Bu konuda çok fazla deneyimim var.. Online kaldığı süre:Hergün en az 2 saat Çalışmak istenilen bölüm/daire:Sihrin Uygunsuz Kullanımı Dairesi Örnek Bakanlık Rpsi: Zac etrafı izlerken bir öğrencinin başka bir öğrenciye yapmaması gereken bir sihir yaptığını gördü.Yanlarına giderek: -Hey siz ne yapıyorsunuz burada?diye sordu. Sihiri yapan öğrenci: -Şey efendim be be ben.. Zac: -Tamam uzatmaya gerek yok böyle bir büyüyü bir daha yaptığını görürsem cezan çok daha ağır olur. Öğrenci: -Peki cezam nedir? Zac: -3 hafta sadece derslerde büyü yapabileceksin der.Ve bu cezayı vemesi ile çocuğun sihir yaptığı arkadaşı kahkaha atar. Zac: -Sanada 2 hafta sadece derslerde sihir yapma cezası veriyorum.Her ne kadar sihiri yapan arkadaşında olsa eminim sen de birşeyler yapmışsındır, dedi.Tam gidecekken diğer çocuk ta sırıttı. Zac: -Cezanın artmasını istemiyorsansus dedi ona bir bakış attı ve yoluna devam etti. Çok sert bir tipi vardı.İnsanlara karşı bir küskünlüğü vardı.Bu yüzde onlara sert davranıyordu.Ancak bu yanına nismeten çok duygusal bir yapıya sahipti.Her zaman köşeye çekilir ve yanlızlığından yakınır gözyaşlarına hakim olmazdı. Birgün bir davete katıldı.İnsanlardan uzak bir masaya oturdu.Herşey gecenin sonunda başlamıştı.Zac'ı sahneye aldılar.Ve şarkı söylemseini istediler. Zac: -Hayır söyleyemem hayır olmaz, derken asahnede olduğunu anladı.Daha fazla hayır demenin bir faydası olmayacağını düşündü ve şarkıya başladı... Star Of Something New... Şarkı bittiğinde herkez onu alkışlıyordu. Zac ilk kez tebrik ediliyordu.Hayatında birçok başarıya imza atmıştı.Ancak hiçbir zaman tebrik edilmemişti. Şimdi ise milyonlarca kişi tarafından tebrik ediliyordu.Gece bittiğinde ZAc'ın insanlara karşı bakış açısı değişti ve herkeze karşı daha yumuşak davranmaya çalıştı. Ancak arada sert davranmayı da elden bırakmıyordu...Herkez tarafından seviliyordu artık bu onun hoşuna gidiyordu. İşine daha sıkı sarılmıştı. Artık Hogwarts'ın iyiliği adına daha çok çalışacaktı.Ve tüm büyücüleri koruyacaktı.İşi herşeyden önemli geliyordu. Ancak şimdi işine asılacaktı ama aşkı da arayacaktı.Ve bulacağından emindi.Gerçek aşkını aramak için bir çaba göstermesi gerektiğini düşünmüyordu.Çünkü aşk onu her neredeyse bulacaktı.Bundan emindi.Ve kararlı adımlarla odasına doğru ilerledi. Odaya geldiğinde ışığı açtı. Giyindi ve yatağa girdi.Hiç farketmeden uykuya dalmıştı..
En son Zac Efron tarafından Paz Haz. 29, 2008 12:06 am tarihinde değiştirildi, toplamda 3 kere değiştirildi | |
|
| |
Angel Laila Cartier Hogwarts Müdüresi-KSKS Profesörü-Slytherin Bina Sorumlusu
Mesaj Sayısı : 45 Yaş : 31 Referans (Kim Tavsiye Etti) : Hogwarts... Rp Sevgilin : Kont'u bekliyorum! Savaş Tarafın : Ölüm Yiyen Asan: : ? Kayıt tarihi : 26/04/08
| Konu: Geri: Bakanlık Çalışanı Alımları C.tesi Haz. 28, 2008 6:34 pm | |
| Birazcık daha uzun bir rp yapmalısın. | |
|
| |
Dylan Alexander Hudgens Sihrin Uygunsuz Kullanımı Dairesi Çalışanı
Mesaj Sayısı : 3 Yaş : 28 Referans (Kim Tavsiye Etti) : ---------- Rp Sevgilin : ARANmıyor Savaş Tarafın : Z.A.Y Asan: : YoK Kayıt tarihi : 27/06/08
| Konu: Geri: Bakanlık Çalışanı Alımları C.tesi Haz. 28, 2008 6:58 pm | |
| | |
|
| |
Angel Laila Cartier Hogwarts Müdüresi-KSKS Profesörü-Slytherin Bina Sorumlusu
Mesaj Sayısı : 45 Yaş : 31 Referans (Kim Tavsiye Etti) : Hogwarts... Rp Sevgilin : Kont'u bekliyorum! Savaş Tarafın : Ölüm Yiyen Asan: : ? Kayıt tarihi : 26/04/08
| Konu: Geri: Bakanlık Çalışanı Alımları C.tesi Haz. 28, 2008 7:11 pm | |
| Rpler şarkı koyarak uzatılmaz. Profesör alımlarındaki rplere bak bir! | |
|
| |
Dylan Alexander Hudgens Sihrin Uygunsuz Kullanımı Dairesi Çalışanı
Mesaj Sayısı : 3 Yaş : 28 Referans (Kim Tavsiye Etti) : ---------- Rp Sevgilin : ARANmıyor Savaş Tarafın : Z.A.Y Asan: : YoK Kayıt tarihi : 27/06/08
| Konu: Geri: Bakanlık Çalışanı Alımları Paz Haz. 29, 2008 12:08 am | |
| | |
|
| |
Melyssa Nelly Miller Sihirli Yaratıkların Bakımı Profesörü
Mesaj Sayısı : 35 Yaş : 30 Referans (Kim Tavsiye Etti) : Angel'mmm Asena'mmm xD Rp Sevgilin : Ian Boone Green Savaş Tarafın : Benim Savaşım Kendimle xP Asan: : deneme Kayıt tarihi : 20/06/08
| Konu: Geri: Bakanlık Çalışanı Alımları Paz Haz. 29, 2008 12:59 am | |
| Bana sorulursa çok yetersiz derim.. Şarkıyı söylerken duygularını yansıtabilirdin.. Ve konuşma çok fazla / renklendirmeye girmiyorum.. | |
|
| |
Angel Laila Cartier Hogwarts Müdüresi-KSKS Profesörü-Slytherin Bina Sorumlusu
Mesaj Sayısı : 45 Yaş : 31 Referans (Kim Tavsiye Etti) : Hogwarts... Rp Sevgilin : Kont'u bekliyorum! Savaş Tarafın : Ölüm Yiyen Asan: : ? Kayıt tarihi : 26/04/08
| Konu: Geri: Bakanlık Çalışanı Alımları Paz Haz. 29, 2008 9:58 am | |
| Bende öyle düşünüyordum da eğer Rp Derslerine sokarsak bu işi halledebilir. | |
|
| |
Jennifer Ellen Miller
Mesaj Sayısı : 1 Yaş : 30 Referans (Kim Tavsiye Etti) : Kendim buldum ^^ Asan: : Henüz yok. Kayıt tarihi : 10/04/09
| Konu: Geri: Bakanlık Çalışanı Alımları C.tesi Nis. 11, 2009 12:02 am | |
| Sihirsel Yaptırım Dairesi Çalışanı Yaklaşık 6 aydır RP yapmaktayım. Online sürem değişiyor. Normal yaptığım bir Rp' yi koysam? Gece gece uğraşmak istemiyorum o.O - Spoiler:
Jennifer uzun bacaklarını kaldırımın üstünde hareket ettirmeye çalışıyordu. Beline kadar gelmiş olan dalgalı saçları karaktersiz bir rüzgar nedeniyle sağa sola savruluyor, bu sinirinin bozulmasına neden oluyordu. Cüppesinin sürekli yukarı çıkması rüzgarın yaptığı işe yardımcı oluyor gibiydi. Şimdi bu boş sokaklarda daha önce kimlerim yaşadığını düşünüyordu Jennifer. İçindeki korku hissi yüzüne vuran güneşin etkisiyle yerini huzura bırakıyordu. Bu huzur duygusu fazla sürmedi. Uyandığında birinin sırtına asasını dayayıp, ''Sersemlet!'' diye bağırdığını hatırlıyordu. Sözde güzel bir gün olacaktı.
Uyandığı karanlık odada nemli bir hava vardı. Toz zerreciklerinin hava da dans ettiğini hissedebiliyor, onların su tanecikleriyle cilveleştiklerini görebiliyordu adeta. Etrafına bakınmaktan vazgeçti sonunda. Ellerini açmaya çalıştı. Cüppesi pürüzsüz bacaklarının yarısına kadar çekilmişti. Cebinde asasının boşluğunu çok fazla vakit geçmeden fark edebilmişti. Elleri yukarıdan kelepçe gibi tuhaf bir cisim ile bağlanmıştı. Demirin soğukluğu bileklerini acıtıyor aynı zamanda da tuhaf bir his vermekten geri kalmıyordu. Çözmeye çalıştı ellerini ancak bu mümkün değildi. Bırak çözmeyi, o kadar sıkı bağlanmıştı ki bileklik ellerini hareket ettirmede bile zorlanıyordu Jennifer. Son çare olarak ayaklarını kurtarmaya çalıştı. Kendine doğru çekince bacaklarını zincir yerde şıngırdadı pes ve son derecede ürkünç bir ses çıkardı. Biraz daha çekti bacaklarını kendine. Boşunaydı, zincirler yere bağlıydı. Demir eline uyguladığı hissin aynını ayak bileklerine de uyguluyordu şimdi. Soğuk kelepçeler Jennifer' ı sakinleştiriyor, sinirlerini yatıştırıyordu. Şimdi bilinçsizce bu karanlık odada debeleniyor kurtulmanın yollarını arıyordu. Bir anda ışıklar açıldı, Jennifer bu ani değişim nedeniyle biraz ürktü. Gözlerini aydınlığa alıştırmak için bir kaç kez açıp kapadı. 11. açılışta gözleri iyiden iyiye alışmıştı bu ortam değişikliliğine. Korkudan kocaman olmuş yemyeşil gözlerini ellerine dikti. Hafif bir kan sızıyordu ürkünç demirlerden. Bileğini fazla zorlamış olmalıydı. Bilekliklerin ne kadar sağlam olduğunu fark edince aynı bakışları ayaklarına çevirdi. Bacakları zeminde bulunan hafif toprak nedeniyle kahverengiye yakın bir renge dönmüşlerdi. Ayakkabılarını ayağından çıkarmışlar yerine bu kalın kelepçeleri takmışlardı. Gözleri ayağındaki kelepçelerden çıkıp yerde bir yılan gibi kıvrılan, rengi ölümü bile gölgede bırakacak siyahlıkta olan zincirlere kaydı. Zincir kendisinin halkalarından yapılma olan bir yuvarlak ile yere bağlıydı. Açılan ışığa iyice alışmıştı gözleri. Bu odanın benliğini yavaş ve usul hareketlerle sömürdüğünü görüyor, bunun için hiç bir şey yapamamak onu çılgına çeviriyordu. Bunun bir kabus olduğunu düşündü ilk önce. Ama her şey o kadar gerçekçiydi ki. Demirin soğuk dokunuşları, nemli havanın genzini yakması nedeniyle nefes almakta güçlük çekmesi... Bunların hepsi gerçekti. Şu anda buradan kurtulmanın yollarını aramalıydı ama nasıl? O buradan kurtulmaya çalışırken tam karşısında aynı demirden yapılmış, şu ana kadar hiç dikkatini çekmeyi başaramamış olan kapı ardına kadar açıldı. İçeri giren bir adamdı. Yaklaşık 1.80 olan boyu ile sağlıklı ve güçlü görünüyordu genç adam. Bir elinde Jennifer' ın asasını tutuyor diğer eliyle ne olduğunu çözemediği bir şey döndürüyordu elinde. Jennifer sakin ikna edici ama yalvarıcı bir ses tonuyla sordu:'' Benden ne istiyorsunuz? '' Karşısındaki adam hafifçe sırıttı: '' Bunu öğrenmek için daha fazla zamanın olacak.'' Adam bu sırada Jennifer' a bir adım daha yaklaşmıştı. Hızlı düşündü yirmili yaşlarındaki genç kız. Ayaklarını demirlerin ağırlığına rağmen kaldırıp adamın dizlerine doğru var gücüyle fırlattı. Adamın elindeki asa elinden düşmüştü. Genç kız ayaklarını asasına doğru uzattı. Adam bu sırada kadına küfürler yağdırıyordu. Asasını ayaklarını havaya kaldırarak eline aldı. '' Severe Me! '' Sesi nemli odada yankılanmıştı. Adamın inleyişlerine aldırmadan: '' Yaptığım büyü bana dokunanı on metre fırlatmaya yarıyor. Beni çöz. Eğer bu dar odada bir yamuk yapmaya çalışırsan şansının olacağını düşünmüyorum! '' Adam söylenenlerden korkmuş gibiydi. Kendini düşünen bencil tiplerden biriydi o da. Titreyen ellerini beline uzatan adam anahtarları kemerinden çıkardı ve genç kızın ayak bileklerini açmaya başladı. Ama eli o kadar titriyordu ki, anahtar deliğine bile girememişti henüz. '' Çabuk ol! '' diye bağırdı. Adam hareketlerini hızlandırdı. O kadar korkuyordu ki kalp atışlarını Jennifer bulunduğu yerden bile duyabiliyordu. Bir dakika içerisinde adam ayak kelepçelerini açmış ellere geçmişti. İşi bitince '' Uzaklaş! '' diye bağırdı Jennifer. Adamın kim olduğunu bile bilmiyordu. O kadar sinirlenmişti ki Avada Kedavra bile yapabilirdi şu anda. Kendini frenleyen Jennifer, sersemlet ile adamı bayıltmadan önce duyduğu cümleyi aklından çıkaramadı: '' Gitmene asla izin vermezler! '' Kim diye soracak oldu Jennifer ancak bunun için vakti olmadığını anlayınca adama büyüyü yollamıştı. Cüppesini düzeltti, başka bir anahtar buketinin üstünde durduğu kapıyı yavaşça açtı. Kalbi olması gerekenden hızlı atıyordu. Bunu durdurmaya çalışmak ise nefesinin kesilmesine neden oluyordu. Kafasını loş bir ışıkla aydınlatılmış olan koridora uzattı. Gözleri sonu görünmeyen beton yığınını taradı. Masum bir görüntü yayan koridorda aynı nem kokusu ve demirin soğukluğu vardı. Başkaları da vardı burada. Zincirlerin yere vuruşunu duyabiliyordu. Ancak bunun için zamanı yoktu. Buradan hemen kurtulmalıydı. Eli asasını sıkıca kavramıştı. Bu düşüncelerle koridora doğru bir adım attı. Adımları öncelikle yavaştı. Bu hız onun sinirini bozmuşçasına adımlarını hızlandırdı. Fakat bu işe yaramıyor, çıplak ayaklarının yere her çarpışında çıkardığı korkutucu sesin daha çok çıkmasında daha çok etkili oluyor gibiydi. Sonunda ışığın olduğu bölmeye kadar ulaşmıştı. Arkasından birinin onu geriye çektiğini hissetti. Adam diğer genç çocuk gibi deneyimsiz değildi. 30' lu yaşlarında olduğu belli olan adamın Jennifer' a dokunan ellerindeki hafif nasırlar tecrübe ve yaşamışlığın somutlaşmış halleriydi adeta. '' Nereye gittiğini sanıyorsun? '' diye konuştu kırçıllı sesiyle adam. Karnına dirseğiyle bir tekme attı adamın Jennifer. Adam genç kadını tutmayı bırakmıştı. Acıdan kıvranıyordu. Önüne doğru eğilmişti. Jennifer en ufak bir tereddüt duymadan ikinci tekmeyi savurdu. Tekmelerine devam eden Jennifer asasını elinde hala sıkıca tutuyordu. Bir yandan da bağırıyordu:'' Kimsiniz siz? Söyle bana yoksa seni acımadan öldürürüm! '' Adam asasına Jennifer' ın tekmeleri arasında ulaşmaya çalışınca daha önce davranarak yerde duran sopa parçasını aldı. Adamın başka çaresi kalmamıştı. Söylemek zorundaydı, en azından Jennifer öyle düşünüyordu. Adam '' Yeter! '' diye bağırdı. '' Tamam söyleyeceğim.'' Adam ağzını açtığı sırada karanlık koridor yok olmuştu.
Binasının sıcak odasında gözlerini açtığında gördüğü şeyleri unutmamaya çalışıyordu. Hepsi bir rüyaydı. Ama o kadar gerçekti ki. Düşünceleri o kadar yoğundu ki beyninde en ufak bir boşluğun olduğunu bile düşünmüyordu Jennifer. Yatağında doğrulmaya çalışırken, ellerine baktı. Küçülmüşlerdi yara izleri de yoktu bileklerinde. Aynaya döndü, yüzü tertemizdi. Bir kaç dakika önce giydiği siyah cüppeden eser bile yoktu. Yerinde gayet güzel bir ütüye sahip üstünde Gryffindor arması bulunan bir kıyafet vardı. Beynindeki düşünceler gitgide sıkışıyorlardı. Başı bir kaç dakika sonra patlayacak duruma geldikten sonra beyni şalteri kapatılmışçasına durdu ve Jennifer' ı büyük bir boşluğun içinde bıraktı. Beyninde yankılanan son ses Reese'in kiydi:'' Jennifer uyan! '' Revirde açmıştı gözlerini. Burayı hiç sevmezdi aslında. Uzun koridor ona rüyasında gördüğü yeri hatırlatmıştı. Mızmız birkaç öğrencinin sızlanmaları eşliğinde yanındaki su bardağına uzandı. Bir yudum içtikten sonra usulca yerine koydu. Yanına yaklaşan yaşlı adamın üzerinde önlük benzeri bir şey yoktu. Onu gördükten sonra adam mutlu olmuşa benziyordu. İhtiyar yatağının başucunda durunca biraz geriye doğru gitmekte bir sakınca görmedi. Yanındaki komidinin üstünde duran asasına bir bakış fırlattı. Adam Jennifer' ın tedirginliğini sezmişçesine konuşmaya başladı: '' Merhaba küçüğüm. '' Dedesinden başka kimse uzun zamandır ona böyle seslenmemişti. '' Deden Peter seni bana emanet etmişti. '' Bundan bugüne kadar haberi olmayan Jennifer'ın suratındaki ifade görülmeye değerdi. '' Seni hep uzaktan izliyordum. Bugünün yaklaştığını tahmin etmiştim zaten.'' Jennifer' ın suratındaki ifade yerini meraka bırakmıştı. '' Hangi gün? '' Adam büyükbabası gibi gülümsedi. '' İlk kehanetini yapacağın gün.'' Merak evrimleşmişti bu sefer de şaşkınlığa dönmüştü. '' Kehanet mi? Benimle dalga geçiyor olmalısınız. Benim annem ve babam...'' Yaşlı adam sözünü kesmişti. '' Anne babanın muggle olduğunu biliyorum Jennifer. Ama dedenin yeteneğini düşün. '' Adam haklıydı. Ses tonu etkileyiciydi, konuşması insana her şeyi yaptırabilecek nitelikteydi. Dedesinin büyücü olduğunu sonradan öğrenmişti. Gelen mektubu hala cebinde taşıyordu. Mektupta: '' Hogwarts’a başlarken yanında olamayacağımı seneler önce biliyordum.'' yazıyordu. Dedesinin bir yeteneği vardı, açıkça belliydi bu.Yetenekleri aklından saymaya başladı. Adam beynini okumuşçasına konuşmaya başladı:'' Deden bir görücüydü. Sen doğduğunda böyle bir yeteneğe sahip olduğunu biliyordu.'' Jennifer içinde böyle bir gücün olmasına karşı, bunu şimdiye kadar fark etmemesine çok şaşırdı. Kendine geldi, mantık yürütmeye başladı. Eğer bir görücüyse, gördükleri başına gelecekti. Yaşlı adama teyit etmek için döndüğünde adam durmaksızın cevap verdi: '' Eğer akışına bırakırsan başına gelecektir. Savaşman gerek.'' Adam bu sırada Jennifer' ın kahverengi saçlarını okşamıştı. '' Eğer bana ihtiyacın olursa beni burada bulabilirsin. '' Eline kart gibi bir şey vermişti. Teşekkür ettikten sonra adama samimi bir şekilde gülümsedi. Adam gülümsemeye karşılık verdikten sonra kapıdan çıktı. Odada inlemelerle yalnız kalmıştı. Yorgundu, biraz uyumanın iyi olacağını düşündü.
| |
|
| |
| Bakanlık Çalışanı Alımları | |
|